20. yüzyıl başlarında devlet tarafından mühendislik eğitimi alması için Fransa’ya gönderilen Ali, katıldığı bir Jön Türk toplantısında tutuklanır. Bir kasabaya sürgün edilen Ali, burada öğretmenlik yapmakla görevlendirilir. Kasabada Fransa’da iken cahil olarak gördüğü insanlarla yaşamak zorunda kalan Ali, bu süreçte küçümsediği insanlar ve değerlerle yüzleşip kasaba halkı ile bütünleşip kasabadaki kötülükleri tımar etme noktasında kendini geliştirir ve öğretmenliğini mühendisliği ile birleştirip kasabada kötü giden işlere de el atar.